Tgrt Haber
27 Ocak 2014 16:08

Gül-Hollande basın toplantısında önemli açıklama

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Fransız mevkidaşı Hollande ile basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Gül-Hollande basın toplantısında önemli açıklama
abrdullah gül, fransız mevkidaşı, hollande, basın toplantısı,

Fransa ile Suriye'de yaşananları konuştuk. NATO içerisinde müttefikiz. ticari potansiyelimiz çok büyük. 15 milyar dolar. Biz bunu sayın Hollande ile 20 milyar Euro olarak koyduk. Dinamik bir ekonomimiz var. Fransa da dünyanın en büyük ekonomisi. Fransa'nın burdaki yatırımı 7 milyar dolar. Bizim ise orada 1.5 milyar dolar. İmzaladığımız anlaşmalar ileri derecede ticari ve enerji anlaşmaları. Biz bundan büyük bir memnuniyet duyduk. Kendileri de duymuşlardır. Biz enerji konusunda bağımlı bir ülkeyiz. Bu konuda alternatif bir çözüm üretiyoruz. Nükleer enerji de bunların bir ayağı. AB üyesi olma konusunda çok büyük aşamalar kaydettik. Fransa'nın olumlu bakışından memnunuz. Türkiye müzakere sürecini tamamladığında Fransa referanduma gidecek buna da saygı duyuyoruz. Fransa'dan ricamız şudur; müzakereler sürerken siyasi bir müdahalenin olmamasını temenni ediyoruz. İstanbul'da yapacağımız iş formu toplantısına beraber gideceğiz. NATO zirvesinde beni Türkiye'ye dave etmiştiniz. Ben de birkaç ay sonra burdayım. Tarihi bir ziyaret evet. Sayın Mitterand'ın ardından benim buraya gelişim önemli. 1. Fransuva'dan beri süren ilişkiler önemli. Türkiye çok önemli bir potansiyele sahip bir ülke. Çok etkileyici bir ülke. Stratejik bir iş birliği anlaşma imzaladık. Ortak görüşleri olan iki ülkeyiz. Suriye konusunda ilk kez görüştüğümüzde farklı bir Suriye vardı. Çok zaman kaybedildi. Kimysal silahların kullanımı, misket bombaların kullanımı, göçmenlerin durumu. Türkiye 700 bin göçmene bakıyor. Milyarlarca euro harcandı. Türkiye'yi bu konuda tebrik etmek istiyorum. Cenevre 2'de şu an sürdürülen konu; bir geçiş sürecini olmasıdır. Türkiye ve Fransa'nın Akdeniz'de sorumlukları var. Türkiye son yıllarda göz alıcı bir büyümesi var. Fransa da bu konularda katkı sağlıyor. Birçok Fransız şirket Türkiye'de. Ama bu bize yetmiyor. Gül'ün dediği gibi 20 milyar euro hedefimiz var. Enerj, sivil enerji konularında bizler de yardımcı olacağız. Hızlı tren, yol ve birçok alanda ortaklık yapacağız. Türkiye dünyanın en büyük 17. ekonomisi. Kütürel alanda. General Galatasaray'a geldiğinde şunu söylemişti: Kültür alanında işbirliği çok önemlidir. Ama bilim alanında olması çok daha iyidir. Bugün bilim ve teknoloji alanında işbirliği yapmak gerekli. Suriye'de barışın gelmemesi köktendinci haraketlere yol açtı. 15 yaşında çocuklar savaşa gidiyor. Bunları engellememiz lazım. AB konusunda da müzakere tam üyelik değildir. Yeri geldiğinde referandum yapılacaktır. Bu sadece bize ait bir şey değil. Şimdi fasıllar yeniden açıldı. Şimdi birlikte neler yapabiliriz bunu konuşmalıyız. Göçmenlik konusunda Türkiye bu konuda çok önemli bir adım attı. Gümrük birliği konusu var. 1996 yılında imzalandı. Karşılıklı ticari bağlantının artması konusunda iyi oldu. Uzun vadede ilişkilerimizi ilerletmeliyiz. Bu tarihi yaklaşmaya sahip çıkmalıyız. Abdullah Gül: Ben Türkiye'nin AB müzakere sürecinden bahsettim. AB üyeliği biizm hedeftir. Müzakereyi bitirdiğinizde Fransa halkı ne diyecek? Bakalım türk halkı ne diyecek? Belki biz Norveç gibi olmak istiyoruz diyecek. Müzakerelerde bize problem çıkarmaması. AB'ye soruldu Türkiye değerli değil mi diye? Değerli görüldü de müzakereler başladı. Türkiye'de siyasi iktidarda herhangibir sorun yoktur. Bugün bazen yaşadığımız tartışmalar var ama bunlar gayet şeffaftır. Hollande: Bütün fasıllar tamamlanacak. Sonra ilgili halkların kararına göre karar verecektir. Açılacak fasıllar konusunda Türkiye'de de görüşülen konular. Adalet, erklerin ayrılması. Türkiye neleri ispatlayacağını gösterecek.
Hollande
Chicago’daki NATO zirvesinde ilk kez tanışmış ve görüşmüştük. Beni davet etmiştiniz orada. Aradan birkaç ay geçti ve buradayım. Bu çok önemli bir ziyaret. Siz tarihi dediniz, yıllarla sayarsak evet tarihi. Türkiye’ye devlet ziyareti kapsamında gelen son Cumhurbaşkanı François Mitterrand burada birkaç gün geçirmişti. Türkiye-Fransa ilişkileri 16’ncı yüzyılın ortalarında başladı. Biz de bugün kendi tarihimiz düzeyinde bir ziyaret gerçekleştiriyoruz. Bu, aynı zamanda geleceğe de dönük bir ziyaret. Türkiye çok önemli potansiyele sahip, siyasi rolü olan, çok önemli ekonomik gelişme sağlamış bir ülke. Bir stratejik işbirliği anlaşması imzalandı. İki ülkenin bakanları düzenli olarak görüşmeler gerçekleştirecek. NATO müttefiki olan ülkeleriz. Birçok konuda ortak görüşü olan ülkeleriz.
SURİYE KONUSU
Suriye konusunda bugün korkunç sonuçlar görüşüyoruz. Silah kullanımı, göçmenler… 700 bin göçmen Türkiye’de ağırlanıyor. Bu anlamda Türkiye’yi sitayişle anıyorum. Bu konuda bir insanlık dramı yaşanmaması için milyarlarca dolar para harcanıyor. Şu anda Cenevre-2 toplantıları devam ediyor. Bu toplantıların sadece güzel sözler söylenerek tamamlanmamasını istiyoruz. Cenevre-2’nin amacı siyasi geçiş sürecinin sağlanabilmesidir. Ekonomik anlaşmalar sadece ticaretle sınır değil. Türkiye kalkınmakta olan bir ülke olmanın ötesinde, bugün dünyanın 17’nci en büyük ekonomik gücüdür. Türkiye’nin çok büyük bir hedefi de var. İlk 10 ülke arasında yer almak istiyor. Savunma alanında, kültürel alanda, bilimsel alanda da ortak çalışmalar yapılabilir. General De Gaulle 1968’de Galatasaray Lisesi’ne geldiğinde, “İşbirliği iyidir. Toplumlarımızı birbirine yaklaştırır ama en çok bilim alanında ortak çaba göstermek gerekiyor” demişti. İşte ortaklıklarımız teknolojik ortaklıklar olmalı ve biz bugün bunu başlatmak istedik.
-Bugün Suriye’de yaşanan savaş, cihatçı aşırı uçtaki hareketlerin oluşmasıyla sonuçlandı. Gençler, bunun için geliyor. 15-16 yaşında çocukların savaşa gittiğini görüyoruz. Bu konuda da görüşlerimizi bildirdik.
-Müzakereler,  2004 yılında Jacques Chirac döneminde başladı. Bu müzakereler şeffaflık ve iyi niyet, saygı çerçevesinde devam etmelidir. Müzakereler tam üyelik demek değildir, bu işin sonunda görülecektir. Fransa açısında tam üyelik, sürecin sonuna gelindiğinde referandumla karar verilecektir. Bu kuralı biz koymadık. Ancak bu müzakereler devam etmelidir.
-Yeni bir fasıl açıldı. 35 fasıl var. Özellikle hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı konusunda yeni başlıklar açılmalı, ilerleme kaydedilmeli. Bu Türkiye’nin de yararına olacaktır.
-Türkiye ile Avrupa arasında bir geri kabul anlaşması imzalandı. AB’ye yönelik bir yasadışı göç var ve bunun bir bölümü TR’den geçiyor. Bu konuda bir denetim gerekliydi ve TR bu konuda çok önemli bir adım attı. Türk yetkililere bu konuda teşekkür etmek istiyorum.
-Bir de Gümrük Birliği konusu var. Bu konudaki anlaşma 1996 yılında imzalandı. Ticareti çok artırdı. Bu konuda yapılması gereken şeyler var. Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Avrupa’nın ABD ile olan ticari görüşmelerine katılmak isteriz” sözünü bir kenara kaydettim.
-Her konuda görüşmelerimizi uzun vadeli öngörmemiz gerekiyor. Bu, iki ülke arasındaki tarihi bir yaklaşma.
AB'YE ÜYELİK
Soru: İki sorum var. Önce Sayın Gül’e. Türkiye’nin AB konusundaki açıklamalarını duyduk. Hangi tarihte üye olmak istersiniz? İkinci sorum Sayın Hollande'a. 2004’te Türkiye’nin AB üyeliğine olumlu baktığınızı söylemiştiniz, hâlâ aynı fikirde misiniz? Türkiye ile ilgili dört konudaki blokajın kalkmasını istiyor musunuz?
Gül: AB bizim için stratejik bir hedeftir. Ama AB ile müzakereleri başarıyla bitirseniz bile tam üyelik garanti değil. O zaman Fransız halkı ne diyecek bilemem hatta Türk halkı ne diyecek bilemem, belki biz Norveç gibi olmak istiyoruz diyebilir. Dolayısıyla bu konuda acelemiz yok. Ancak önümüze siyasi engellerin çıkarılmaması önemli, çünkü bu teknik bir süreç. Bu teknik süreç de AB müktesebatının Türkiye olarak üstlenilmesidir. Umudum, herkesin verdiği söze sadık kalmasıdır. Ahde vefa da AB’nin niteliklerinden biridir. O dönemde herkes uygun gördüğü için Türkiye ile üyelik müzakereleri sürecine başlandı. Dolayısıyla bizim beklediğimiz bu konuda ahde vefa sergilenmesi. Günü geldiğinde Fransız halkı ne der, Avusturya halkı ne der ona bakarız. Türkiye’de güçlü bir hükümet, güçlü bir parlamento çoğunluğu vardır. Türkiye açık toplum standartlarını belli noktaya getirmiş bir ülkedir. Ancak Türkiye’nin siyasi istikrarında veya Türk ekonomisinin güvenirliğinde bunların hiçbir olumsuz etkisi yoktur.
Hollande: 2004 yılında Chirac’ın kararını onayladığımı hatırlattınız. Ben bu çizgimi değiştirmedim. Başlatılan bir süreç var, şu ana kadar 35 fasıldan sadece 14’ü görüşülebildi. Demek ki bu süreç devam etmelidir. Zaman zaman zor konular da gündeme gelecektir. Nasıl bitecek bu süreç? Günün birinde tüm fasıllar tamamlanınca ilgili halkların kararına göre bir hipotez olarak üyelik düşünülebilir. Her hâlükârda bu Fransız halkının kararına kalmıştır. Dolayısıyla gereksiz yere bir takım korkuları ortaya çıkarmanın anlamı yoktur. Tarih konusu hiçbir zaman geçmemiştir. Daha önceki cumhurbaşkanlığı döneminde bloke edilmiş başlıklar vardı. Zannediyorum açılabilecek fasıllar konusunda Türkiye’yi ilgilendiren konular var; örneğin erklerin ayrımı, hukuk sistemi… Türkiye bu süreç sonunda neleri başarabileceğini ispatlayacaktır.
ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI
Soru: İnkar yasası daha önce gündeme geldiğinde iki ülke ilişkileri kopma noktasına gelmişti ancak daha sonra yasa düşmüştü. Sayın Hollande, İnkar yasası konusundaki çalışmanız ne olacak? Sayın Gül, siz bu konuyu gündeme getirdiniz mi?
Gül: Bu konuları da konuştuk. Bu, ilişkilerimizi zaman zaman gölgeleyen bir konu olmuştur. 100 yıl önceki acılar, hepimizin ortak acılarıdır. Sadece Türkiye’nin Ermeni vatandaşlarının acıları değil, Balkanlar’daki Müslüman vatandaşların da büyük acıları olmuştur. O yılların acılarını nesilden nesle taşımak doğru bir şey değildir. Yapılacak şey, travmaları, acıları tekrar gündeme getirmek değil bunu tarihçilere açmaktır. Biz tüm arşivlerimizi açmaya hazırız. Tek taraflı olarak bu mesele halledilemez. İkinci bir nokta, bu konuyla ilgili farklı görüşler olabilir. Önceki yasalarımız bu tür konuların konuşulmasını engelliyordu ancak biz bu yasaları değiştirdik. Birçok Fransız dostumuz, hâlâ Türkiye’de birçok şeyin konuşulamadığını düşünüyor. Ancak böyle değil. Biz Fransa’da da bu konuda her şeyin rahatça konuşulabilmesini isteriz. Fransa ifade özgürlüğünün temelindedir ayrıca AİHM’in Perinçek davasında verdiği karar var. Bu acıları nesilden nesle taşımak yerine buradan dostluk çıkarmak gerekir. Çanakkale savaşında Avustralya’dan Yeni Zelanda’dan gelip savaşan insanlar vardı. Ancak bugün binlerce insan yine bu ülkelerden geliyor ve dostluğumuzu konuşuyoruz.
Hollande: Tarihle ilgili çalışmalar acılı olabilir. Yapmamız gereken, barışmayı aramaktır. Daha önce olanların tanınması için bir çalışma yapmalıyız. Bu yıl, birinci dünya savaşının 100. Yılı. Sonra 2015 olacak… Bu zamanı çalışmak için kullanmalıyız. Doğru olanı, hakkı yapacağız, hukuku arayacağız. Herkesin konuyu anlamasını sağlayacağız. Fransa’da bir kanun onaylandı. 2008’de alınmış bir çerçeve karar var, bunların uygulanması gerekiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...