Tgrt Haber
12 Aralık 2016 18:44

Churchill'in kan donduran Türkiye vasiyeti

Türkiye Gazetesi köşe yazarlarından M.Necati Özfatura bugünkü köşesinde Churchill’in kan donduran vasiyetini hatırlatarak, “Türkiye zayıflarsa sulayın, güçlenirse budamak için her çareye başvurun!..” yazısına yer verdi.

Churchill'in kan donduran Türkiye vasiyeti
churchill, vasiyet, türkiye vasiyeti, churchill türkiye vasiyeti,

İşte M.Necati Özfatura'nın bugünkü yazısı;

Dini istismar eden ve bidat ehli FETÖ'cüler, İslam düşmanı ve dinsiz PKK -hadis-i şerife göre- Müslüman olmayan DAEŞ, DHKP-C ve PYD haindir. Lawrens’in hatıratında şunlar yazmaktadır:

“Osmanlı İmparatorluğunu Orta Doğu’da parçalama başarısını bölgedeki etnik ve dinî mozaiği birbirine karşı kullanarak elde ettim. Arapları, Kürtleri, Hıristiyanları örgütleyerek Osmanlıya karşı gerilla savaşı başlattım...”
"2016 yılının Lawrens’i" ise CIA ajanı Graham Fuller’dir. Ve bu şer güçlerin stratejisi:

“İslam’a karşı İslam’ı ve Müslümanı Müslümana karşı savaştırmaktır.”

Erdoğan İslam Dünyasının tabanını uyandırdı ama birkaçı hariç tavanı emperyalist güçlerin taşeronu olduğu için uyanmadı!

Tekrarlamakta fayda vardır: 1699 Karlofça Antlaşmasından 2008 yılına (IMF ile ilişkiler kesilinceye) kadar Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Batı’nın vesayeti altında idi. Ve bu tarihten sonra Türkiye Batı’ya ilk defa millî menfaatlerini ön planda tutarak “hayır” dedi. Bu Hıristiyan Batı’yı çılgına çevirdi. Ayrıca son 14 yıl içinde Türkiye çok gelişti. Son yıllara kadar Batı’nın arka bahçesi olan Türkiye Batı ne isterse yerine getiriyordu. Başta Batı olmak üzere şer güçler güçlü bir Türkiye görmek istemiyor. Dizleri üzerine çökmüş bir eli ile borç alan ve diğer eliyle de taviz veren Türkiye görmek istiyorlar.

Burada Churchill’in vasiyetini hatırlatmak isterim: “Türkiye zayıflarsa sulayın, güçlenirse budamak için her çareye başvurun!..” Türkiye’ye açtıkları postmodern savaşın odak noktası budur. Tanzimat'tan bu yana unutulan daha doğrusu unutturulan “Kızılelma” Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 hedefleri vardır ve önlenmelidir.

Bazı okuyucularım soruyor: Dolar ve avro neden yükseliyor? Sebebi gayet basittir. Taksim Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık yargıya darbe teşebbüsü, 6-7 Ekim olayları ve 15 Temmuz askerî darbe kalkışması, AK Parti iktidarı daha doğrusu Erdoğan’ın şahsında Türkiye’yi Suriye ve Irak yapamayan başta ABD ve diğer şer güçler şu anda küresel sermayenin uzantısı faiz lobisi ve bankalar ile (istisnalar hariç) FETÖ'nün yapamadığını baronlara havale ettiler. Tank, uçak, helikopter ile yıkamadıkları Türkiye’yi “dolar” ile yıkmaya çalışıyorlar. Geçmişte Brezilya’ya uygulanan taktik şimdi Türkiye’ye uygulanıyor.

Bu ülkeyi sevenler ellerindeki yastık altındaki dolar ve avroyu Türk lirasına çevirsinler. Dolar ve avronun karşılığı yoktur. Ama Türk lirasının karşılığı vardır. 15 Temmuz kalkışmasına karşı halkın, polisin ve askerin göstermiş olduğu başarı Allahü tealanın ihsanıdır. İnancı, etnik kökeni, siyasi görüşü, farklı olanlar meydanları doldurdu ve bu kalkışmaya set oldu. Allahü teala kalplerden ölüm korkusunu aldı yerine şehitlik duygusunu ihsan etti.

Türkiye düşmanı şer güçler 15 Temmuz gibi hüsrana uğrayacaklar ve zelil olacaklardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...