Hasan Şenyurt’tan CHP’deki para sayma krizi ile ilgili çarpıcı iddialar!

TGRT Haber'de Gülden Kalecik Demirtaş'ın Gündem Özel programına konuşan iş insanı Hasan Şenyurt, CHP'deki 'para sayma' krizi ile ilgili iddialarda bulundu. Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dr. İsmail Kapan, Türkiye Gazetesi Yayın Koordinatörü Yücel Koç, İş İnsanı Hasan Şenyurt ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ulağlı'nın sorularını yanıtlayan Şenyurt, elindeki bilgileri savcılıkla paylaştığını ve CHP'nin kurultayının iptal olabileceğini ileri sürdü.

"CHP'NİN KURULTAYI İPTAL OLABİLİR"

'Para sayma' krizinin tanığı Şenyurt şunları ileri sürdü:

"Biz kendi imkanlarımızla başladık. 81 vilayette ekipler, yol, yemem içme dahil çok ciddi bir matbaa masrafı da var. Maliyetlerin verilmesi için iletişime geçtim. Kültür A.Ş'nin parası Karabat'ın makam aracıyla taşındı.  İyi ki olmamış. Bu tür yolsuzluk gibi birçok şeyi göremeyecektik. Ben inanılmaz derecede peşlerine düştüm. Bir noktada artık bu tür şeyler elime geçti. Kurultay iptal davasına da dahil olacağım.

"CHP'NİN KURULTAYI İPTAL OLABİLİR" 

Ses kayıtlarını mahkemeye sundum, daha fazlası da var. Kurultay'da delegelere 70 daire verildi. Elimdeki belgeler sonrası CHP'nin Kurultayı iptal edilebilir. İphone telefonlar dağıtıldı. Ben bu işin peşini bırakmadığım için birçok şeye şahit oldum.

"ELİMDEKİ BELGELERDE AÇIKÇA BELLİ"

Yeni yeni isimler de savcılık tarafından paylaşılacak. Zaten şoförle görüşüyorduk. Birçok kere bu grubun içindeki insanlar anlatıyorlardı. Savcı bey ses kaydını dinledi ve delil olarak saydı. Savcılığa iki ayrı belge teslim ettim. Elimdeki belgelerde kime ne kadar daire ya da para verildiği açıkça bellidir. İmamoğlu delegelerin her istediğini verdi. Tüm rakamları bozdurulan döviz bürolarına kadar...

"KURYE TARAFINDAN SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAYACAKTIM"

150-200 milyon bir para taşınıyor. Benim gözlemlediğim 2-3 milyar dolar civarında bir yolsuzluk var. Terör örgütü kadar tehlikeli bir yapı. İBB tarafından belirli mafya gruplarına ihale verildi, sorun olduğunda devreye girsinler diye. Bu bilgilerin bende olduğu biliniyordu. 155 ve karakol kayıtları var. Kurye tarafından silahlı saldırıya da uğrayacaktım. Daha önce evin içinde arabalar bekliyor ama olaylar bu noktaya geldikten sonra 'tamam' dedim. Sosyal medyadan da tehditler aldım. Ekrem Bey'in gönderisine yorum yazdım. Ben onların kabusu oldum. Hasan Şenyurt'la yatıp kalktılar. 26. katla alakalı bir yorum yazdım. Dikkatlerini çekiyor ve takipler ondan sonra başlıyor. Murat Ongun ve Emrah Bağdatlı'nın izni olmadan belediyede hiçbir şey olmaz. Bunu açıkça söylüyorum.

"MURAT ONGUN'DAN HABERSİZ HİÇBİR ŞEY OLMAZ"

Murat Ongun neyse Emrah Bağdatlı da odur. Kendi imkanlarımı kullanarak gittim dikkat çekiyorum ki bana bir dönüş olsun diye. Bana dönmediler. Bilinmeyen adresler vardı bu çok dikkat çekti. Sonra peşime düştüler. 'Kim bu?' diye. Zararımı konuştuk. Paranın nasıl döndüğünü falan ortaklık yapılarını çözdüm. Ciddi anlamda bir dilekçe yazdım. Savcı bey her götürdüğümü dosyaya ekliyor.  Sistemi yöneten Murat Ongun. İzni olmadan hiç bir şey olmaz. 

Bu sistemin içerisinde FETÖ'nün prensi var. FETÖ'nün kendisi merkezi. Bunlar tekrarı bulunmayacak şeyler. Bu ses kayıtlarını ben elde ettim. Danışmanlık ofisi altındaki bir yer orası. Devlet büyüklerini kötülemek için algı operasyonları yapılıyor. Ufak ufak bana da başlamışlar. Ben de görüyorum. İstediklerini yapabilirler. Her şey elimde. Ben diğer insanlara benzemem. Yaptıklarının bedelinin ödeteceğim. Yaptıkları her yolsuzluğun bedelini ödeteceğim. Yurt dışı hesapları da var. Beylikdüzü'nde bir inşaat var. Araştırsınlar mesela. Bu kaynağı, parayı nereden alıyor. Benim tanıklığımla olay farklı boyutlara geldi."