Bahçeli'den sığınmacı çıkışı: Asayişi bozanlar sınır dışı edilsin, bayramda gidenler dönmesin
MHP lideri Devlet Bahçeli, son günlerde tartışmalara konu olan Türkiye'deki sığınmacılarla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin daima mazlumun yanında olduğunu vurgulayan Devlet Bahçeli, ülkede asayişi bozan sığınmacıların ise sınır dışı edilmesi çağrısında bulundu. Bayramda ülkesine gidenlerin de dönmemesi gerektiğini savunan Bahçeli, "Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır. Mülteciler geldikleri gibi gönderilmelidir" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. İsrail güvenlik güçlerinin Ramazan ayında Filistinlilere ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına tepki gösteren Devlet Bahçeli, İsrail'in ateşle oynadığını, söz konusu saldırıların yalnızca bölgede değil küresel çapta bir krize yol açabileceği uyarısında bulundu.
Türkiye'deki sığınmacı tartışmaları hakkında da sert bir çıkış yapan MHP lideri, asayişi bozan Suriyelilerin gözünün yaşına bakılmadan sınır dışı edilmesi gerektiğini söyledi. Misafirliğin süresinin sınırlı olduğunu hatırlatan Bahçeli, "Ülkelerine bayram için giden sığınmacıların geri gelmelerine gerek yok" ifadelerini kullandı.
Irak'ın kuzeyinde terör unsurlarına yönelik başlatılan Pençe-Kilit operasyonuna destek verdiklerini belirten Devlet Bahçeli, "Terör ile güvenlik arasında üçüncü bir seçenek yoktur. Terörün kökü kazanacaktır" dedi.
Muhalefetin 6+1 formatındaki ittifak çalışmalarına rağmen hala aday çıkaramamasını da eleştiren Bahçeli, "Kimi çıkarırsanız çıkarın. İster terörist Demirtaş'ı ister Osman Kavala'yı gösterin. Makus sonunuz değişmeyecek. Siyasi tarihin bodrum katına atılacaksınız" şeklinde konuştu.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Dünyada yaygın ekonomik yıkımlar hiçbir zaman bugünkü gibi tehlikeli bir eşiğe dayanmadı. Batılı ülkeler yıllarca yüksek ekonomik büyümeyi muhafaza edebilmek için ağır ekolojik ve insani yıkımlara göz yumdular, hatta teşvik ettiler. Ancak bu sürecin sonuna geldiklerinde kendi dışındaki ülkelere ekonomik kalkınma gelişme bazında kısıtlayıcı dayatmalarda bulunmaktan geri durmadılar.
Salgın dönemi ve Ukrayna kriziyle birlikte bu sarsıcı verilerin daha da derinleşip yoğunluk kazandığı üzücü bir gerçek olarak karşımızdadır. Su bulamayan, ekmek alamayan, demokrasi ve hürriyetten mahrum insanların yürek burkan dramları hiç kimsenin yüzünü dönemeyeceği bir skandalın teşhiridir.
İSRAİL'E TEPKİ
İsrail güvenlik güçlerinin her Ramazan'da olduğu gibi Filistinli kardeşlerimize orantısız güç kullanmasını, Mescid-i Aksa'ya saldırmasını kınıyorum. Mescid-i Aksa'nın statüsüne saldırmak ateşle oynamaktır. Sadece bölgesel değil küresel bir felakete çağrıdır. Hayatını kaybeden Filistinli masumlara Allah'tan rahmet yaralılara da acil şifalar diliyorum.
SİYASETTE SIĞINMACI TARTIŞMASI
Suriyeli sığınmacılara kapısını ve kucağını sonuna kadar açmıştır. Tarihi, kültürel ve inanç temelinde inkarı mümkün olmayan müştereklerimiz olan sığınmacıların geçici koruma statüsünde buyur edilip güvence altına alınması gayet doğal ve insani bir muameledir.
Türkiye'nin bekası sınır aşan düzensiz göçlerle bağlantılıdır. Bu sorun istismara çanak tutmadan çözülmelidir. Türk Milleti her zaman mazlumların yanındadır. Türk Milleti beklenen, özlenen, yolu gözlenen muhteşem bir beşeri kudretin adıdır.
Düzensiz göç sorununu stratejik akılla ve milli çıkarlarımız doğrultusunda analiz etmek zorundayız. Anadolu coğrafyasının 500 yıl sonraki nüfus yapısının nasıl olacağını hesaba katmak, muhasebesini yapmak durumundayız. Demografik istikbalimizi düşünmek zorundayız. Gecikemeyiz, ağırdan alamayız.
Suriyeli sığınmacıları bahane eden görevli provokatörler devrededir. Oyun sinsidir, oyun tehlikelidir.
"ASAYİŞİ BOZANLAR SINIR DIŞI EDİLMELİ"
İstanbul Bağcılar'da bir serserinin, bir densizin sokak ortasına sandalye atarak oturması köz halinde duran ateşi alevlendirmiştir. Asayişi kim ya da kimler bozuyorsa gözünün yaşına bakılmadan sınır dışı edilmelidir. Hakim irade Türk Milletidir. Eşkıyalığa kimse heves etmemelidir. Bugüne kadar hükümet bu konuda tavizsiz bir duruş sergilemiştir. Altını çizerek söylemek isterim ki, MHP sınır aşan göçler konusunda en hazırlıklı partidir.
Türkiye'de geçici koruma statüsünde bulunuyorken toplumsal asayişi kim bozuyorsa gözünün yaşına bakılmadan sınır dışı edilmeli. Düzensiz göç adı konmamış bir istiladır. Yakalananlar derhal ülkelerine gönderilmelidir.
"BAYRAMDA GİDENLER DÖNMESİN"
Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden kopuşlarını sağlayan ağır şartlar ortadan kalkar kalkmaz ülkelerine gönderilmeleri şaşmaz talebimizdir. Misafirliği süresi sınırlıdır. Her insanın kendi yurdunda emniyetli ve esenlikli yaşama hakkı vardır. Ülkelerine bayram için giden sığınmacıların geri gelmelerine gerek yoktur.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI: TÜRKİYE OLMADAN ATEŞKES ZOR
Rusya ile Ukranya arasında mutabakata varılamaması krizi derinleştirmektedir. Rusya'nın Kiev'e yönelik saldırıları, diplomasi ataklarını baltalamaktadır. Türkiye'nin tesiri olmadan iki ülke arasında ateşkesin temini çok zordur. Rusya ile Ukrayna arasındaki kanlı çekişmenin sona ermesine hizmet edemeyen, insanlık değerlerine tercüman olamayan savaşın kızışmasına destek veren her ülke dökülen kanlarda, alınan canlarda pay sahibidir.
ABD'de yayımlanan insan hakları raporu bizim için yok hükmündedir. Raporu kınıyorum. Yırtılıp atılmalıdır.
PENÇE KİLİT HAREKATI: TERÖRÜN KÖKÜ KAZINACAK
Pençe-Kilit Harekatı milletimizi heyecanlandırmıştır. Bu harekatı destekliyoruz. Terörist hedefler havadan ateş altına alınmıştır. Türk milletinin kuvvetli pençesi hainlerin kafasını koparacaktır. Bordo bereliler, komandolar teröristlerin inlerine girmiştir. Operasyon bölgesinde şehit düşen Üstteğmen Ömer Delibaş'a Allah'tan rahmet diliyorum.
PKK/KCK terör örgütü adına ekonomik yapılanma içinde bulunan, para aktaran terörist yakınlarının sözde maaşa bağlanması hakkında 91 kişi hakkındaki hukuki süreç ve adli tasarruf çok yerinde bir gelişmedir. Terör ile güvenlik arasında üçüncü bir seçenek yoktur. Terörün kökü kazanacaktır.
"PKK ZİLLET İTTİFAKININ DEMİRİ, FETÖ ÇİMENTOSUDUR"
Teröre vurulan her darbe zilletin yüzünü düşürmektedir. Çürük çarık partilerin yeni seçim yasayla kimyaları bozulmuştur. İttifak içinde yeni ittifak kurulması polemiği tırmanmıştır. Bunların birbirlerine güvenleri yoktur. Bunların samimiyetleri de yoktur. Bildikleri bir şey yoktur.
PKK zillet ittifakının demiri, FETÖ çimentosudur. 6+1 formatında kurulan 24 Nisan'da yeni toplantı yapacak şaibeli masa çatlamıştır. Koltuk ve liste savaşları zillet partilerini esir almıştır.
Kılıçdaroğlu da 8 seçenekli çalışma yaptığını açıklamış. Çuvallamaları, duvara toslamaları kaçınılmazıdır. Zillet partilerini menfaate dayalı çarpık beklentiler buluşturur. Her biri kendi derdine düştü.
"İSTER DEMİRTAŞ'I, İSTER KAVALA'YI ADAY GÖSTERİN"
Bizde yalan yoktur, yanlış yoktur, pusu yoktur, kuyu kazma, tuzak, dümencilik yoktur. Biz Milletimiz ne diyor ise ona kulak veririz. Hedeflerimiz belli, ulaşacağımız ufuk bellidir. Mayamız belli, sütümüz lekesiz, hamurumuz katıksızdır. Zillet İttifakı henüz adayını bile bulamamıştır. Bitmiş ve unutulmuş bir savaşın kayıp askerleri gibi ne yapacakları belirsizdir.
Zillet İttifakı'na sesleniyorum, kimi çıkarırsanız çıkarın. İster terörist Demirtaş'ı ister Osman Kavala'yı gösterin. Makus sonunuz değişmeyecek. Damat Ferit havarileri, müstevli hayranları, manda ve himaye heveslileri, Allah'ın inayeti ile kesik bir yenilgi ile karşılaşacaklar. Siyasi tarihin bodrum katına atılacaklardır."
