Devlet Bahçeli erken seçim kararını verdi

İşte öne çıkan açıklamalar;

Bir kere yükselen bayrak, bir daha inmeyecektir. İndirmeye cüret eden kim çıkarsa çıksın peyder pey gömülecektir. Taviz yoktu. Mücadeleden vazgeçilmeyecektir. Katillere ne yapılacağı bellidir. Bunun gereği de kahramanca yapılmaktadır.

DUMA'DA KİMYASAL KULLANIMI

ABD başkanı yeni yetme ergen edasıyla Rusya'ya meydan okumuş akıllı ve yeni olduğu iddia ettiği füzeleri kullanacağını müjdeler gibi beyan etmiştir. Suriye'de masumlar hayatlarını kaybederken Duma'daki elim hadise küresel güçlerin nüfuz mücadelesine dönüştü.Askeri harekata bakıldığında dar çerçeveli, muhataplarına mesaj odaklı olduğu anlaşılmıştır. Beyaz Saray yönetimi, saldırı öncesi Rusya'yı bilgilendirmiştir. Türkiye'nin tutumu da yerindedir. Suriye'de yaşanan iç savaş 7 yıldır sürüyor. Bu zaman zarfında ABD başta olmak üzere çok sayıda ülke Şam rejiminin kimyasal silah kullanılmasını kırmızı çizgi olarak değerlendirdi. Ne yazık ki sivillere yönelik kimyasal silah kullanımına karşı caydırıcı bir adım atılmamıştır. Esad rejimi hala iş başındadır. Füze saldırı insanlık vicdanına tercüman olamaz. Suriye'nin geleceğine siyasi ve toprak bütünlüğü içinde sadece ve sadece Suriyeliler karar vermelidir. Esad tasfiye edilmeli, cinayetlerin bedeli diğer terör örgütleriyle birlikte ödetilmelidir. İnsanlık suçu işleyen masumların canına, malına kasteden hain terör örgütleriyle Irak'ta, Suriye'de kolkola yürüyenler ne olmuş da vicdana gelmişlerdir? Kimyasal silahlardan daha çok ölüme yol açan gelişmeler yaşanırken ABD, Fransa ve İngiltere'nin acaba akılları neredeydi? BM ne yapıyordu? Doğu Guta'nın Duma bölgesinde kimyasal silah kullanımı Suriye ve Ortadoğu açısından önümüzdeki yıllarda yaşanacak rekabet için fırsat olarak değerlendirilmiştir. Münbiç konusunda hala ayak direten, Türkiye'ye verdiği sözleri tutmayan ABD, yeni şartlar arayışındadır. Emperyalizm yeni oyunların peşindedir.

16 NİSAN CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NİN KABULÜNÜN BİRİNCİ YILDÖNÜMÜ

Dün Cumuhrbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin milletimizin takdiri ile kabulünün birinci yılını geride bıraktık. Bir yıl içinde Cumuhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ruhuna uygun olarak siyasi partilerin seçim ittifakı yapmasının yasal zemini de hazırlanmıştır. CHP'nin başını çektiği ilkesizler koalisyonu çürük çatısını kurmayı sürdürmektedir. CHP, HDP, İP havanda su dövmektedir. Vazgeçmelidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türk milletinin iradesiyle tecelli etmiştir. Bu nedenle tamamen meşrudur, geçerlidir. CHP saygı görmek istiyorsa, millete saygı duymayı öğrenmelidir. Milletin iradesini tanımayanı millet tanımaz. Cumhurbaşlanlığı hükümet sisteminden dönüş yoktur. Olmayacaktır. Cumhur'un kararı açık ve nettir. O da güçlü ve tam bağımsız Türkiye'dir. Birlikte kuvvet doğar diyoruz. Oluşturduğumu milli birliğimizi kıracak gücü de görmüyor, göremiyoruz. Çizgimiz bellidir. Yönümüz açık, duruşumu nettir. Mevzu bahis vatan olduğunda sınır tanımayacağımızı dost da düşman da bilir. CHP bilmiyorsa kendi ayıbıdır. CHP gibi olmayız, çürük ipten tutmayız. Terörün siyasi şubesine hoşgörülü bakmayız. CHP'li yöneticiler Edirne Cezaevi'nin etrafında dolaşsın. Görünen köy kılavuz istemez. Bunlar Fırat Kalkanı için ittifak yapmışlardı. OHAL'e karşı omuz omuza vermişlerdi. Birbirlerine yaptıkları ziyaret cunta hevesine taş çıkartır niteliktedir.

28 ŞUBAT DAVASI SONUCU

Sincan'dan tank yürütenler, gerekirse silah kullanırız diyenler adaletin karşısında hesap vermişlerdir. Cumhurbaşkanlıüı hükümet sistemine tam olarak 3 Kasım 2019 seçinden sonra geçilecektir. Terör saldırı kesintisiz, ara ve mola vermeden sürdürmektedir. Milli güvenliğimize yönelik karanlık senaryolar devrededir. Zayıf anımız kollanmaktadır. Devleti kurduğunu söyleyen CHP siyasi kökünden savurulup devleti sokakta eritmek için kolları sıvamıştır.