Tgrt Haber
17 Kasım 2021 11:53

Samuray Kılıçlı saldırganın annesi oğlunun avukatlık görevinden istifa etti

İstanbul'da sokak ortasında Başak Cengiz’i samuray kılıcıyla öldüren saldırgan Can Göktuğ Boz’un avukat annesi Ayşe Necla Yomralıoğlu, oğlunun avukatlık görevinden istifa etti.

Samuray Kılıçlı saldırganın annesi oğlunun avukatlık görevinden istifa etti
samuray kılıcı,saldırgan,avukat

Ataşehir'de hiç tanımadığı 28 yaşındaki Başak Cengiz'i yolda yürürken samuray kılıcıyla öldüren Can Göktuğ Boz'un avukat olan annesi Ayşe Necla Yomralıoğlu yazılı açıklamada bulundu. Yomralıoğlu, “Oğlumun avukatlığından istifa ediyorum. Ömrüm boyunca Başak Cengiz ve ailesinin acısını vicdanımda taşıyacağım.” dedi.

"AYAKTA DURACAK GÜCÜM YOK"

Samuray Kılıçlı saldırganın annesi Ayşe Necla Yomralıoğlu yaptığı açıklamada; "Günlerdir basında yer alan ve kamuoyunun vicdanını derinden sarsan, bu elim olayın tarafı olmak, evladımın böyle vahim bir olaya sebebiyet vermiş olması sebebiyle çok büyük bir utanç duyuyorum. Gencecik bir kız çocuğunun hayatını böylesine vahim bir olay neticesinde kaybetmiş olması beni kahrediyor. Ömrüm boyunca Başak Cengiz ve ailesinin acısını vicdanımda taşıyacağım. Hayatını kaybeden yavrumuz ve ailesi için hiç dinmeyecek bir acı içindeyim. Ne bedenen ne de psikolojik olarak ayakta duracak gücü kendimde bulamıyorum" ifadelerini kullandı.

Oğlu Boz'un ciddi bir psikolojik sorunları olduğunu ve tedavisi için elinden geleni yaptığını söyleyen avukat anne, "Uyuşturucu madde bağımlılığı nedeniyle yalnızca kendine zarar veriyordu. Bu bağımlılıktan da gördüğü tedavi neticesinde kurtuldu. Göktuğ'un babası Ali Boz ile boşanma kararı almamız akabinde sağlıklı düşünememesi nedeniyle Göktuğ benimle olan tüm irtibatını ve diyaloğunu kesti hatta beni görmek ona iyi gelmemeye başladı" dedi.

"BABASI KENDİSİYLE YAŞAMAYI REDDETTİ"

Eşiyle boşanma kararı aldıklarını ve bu süreçte oğlunun babasıyla beraber kaldığını fakat babasının kendine yeni bir hayat kurmak istediği gerekçesiyle oğluyla beraber yaşamayı reddettiğini söyleyen anne Ayşe Necla Yomralıoğlu açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Göktuğ benimle yaşamayı da beni görmeyi de reddetti. Ben 3 yıldır evladıma hasret yaşıyorum. Ne sesini duymama ne de onu görmeme müsaade etmedi. Defalarca kez ikamet ettiği sitenin önüne gittim ve site güvenliğinden geçemediğim için sitenin önünde bekleyerek onu görmeye çalıştım. Göktuğ'un babası Ali Boz ile Göktuğ'un durumu ve hayatı ile ilgili bilgi almak amacıyla her gün görüşüyordum. Psikolojik durumu, sağlığı, beslenmesi, sporu tümüyle ne durumda olduğu hakkında her gün ama her gün irtibat halindeydik. Göktuğ'u içinde kaldığı yalnızlık durumunda çıkartabilmek adına defalarca kez onunla aynı evi paylaşmak istediğimi en azından onu görmeme izin vermesini, ona erişemediğim için babası Ali Boz aracılığıyla talep ettim"

"Kendimi, evladıma kalan ömrüm boyunca bir kere daha sarılamasam da yüzünü bir kere daha göremesem de olur yeter ki o iyi olsun" diye konuşan Ayşe Necla Yomralıoğlu, oğluyla en son Eylül ayında görüşebildiklerini ve söz konusu görüşmenin ardından oğlunun hem bedenen hem de ruhen kötü durumda olduğunu gözlemlediğini söyledi.

"BİRİNE ZARAR VERME İHTİMALİ AKLIMA GELMEDİ"

Anne Ayşe Nevla Yomralıoğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

"Ancak tüm bu durum içerisinde Göktuğ'un birine zarar verme ihtimali bir kez dahi aklıma gelmedi. Zira çocukluğundan bugüne canlı cansız hiçbir varlığa zarar veren bir tavrı olmadı tam tersine olabildiğine ürkek bir çocuktu. Ben yalnızca kendini yapayalnız hissetmesinden ve kendine ruhen ve bedenen zarar vermesi durumundan korktum. Benimle yaşamasını sağlamak ve tedavi sürecini devam ettirebilmek için sürekli doktorlar, tedavi yöntemleri ve çıkış yolları aradım ve hiç pes etmedim. Göktuğ'un evinde yer alan yazıları, notları, yaşadığı evin durumunu basında yer alan haberlerden gördüm. Ben çocuğumun evine adım atıp bu durumu görebilseydim bu halde yaşamasına müsaade etmezdim, gerekirse kolluk kuvvetleriyle de olsa tedavi görmesini sağlardım"

"OĞLUMU SAVUNACAK DEĞİLİM"

Oğlunu ve katlettiği Başak Cengiz'i koruyamamış olmasının kendisini kahrettiğini belirten Yomralıoğlu, "Olayın vahimliği ve yaşadığım duygu durumunun karışıklığı nedeniyle Göktuğ'un tutuklanmasına karar verilen Sulh Ceza Hâkimliği sorgusuna ceza hukukçusu olamamama rağmen avukatı olarak katıldım. Ne oğlumu savunacak ne de eylemlerini savunacak değilim. Zira yaşananların savunulacak bir yanı yok; bunu olayın faili olan oğlum da açıkça ikrar ediyor" ifadelerini kullandı.

Yomralıoğlu, "Olayın faili olan oğlumun avukatı olarak dosyaya müdahil olmam ve psikolojik sorunları olduğunu ileri sürmem nedeniyle oğlumu işlediği suçtan kurtarmaya çalıştığım düşünülüyor. Ancak ben ne oğlumun işlediği suçtan kurtulması ne de itibarımın zedelenmemesi peşindeyim. Hayatının baharında gencecik bir kız benim oğlumun eylemi nedeniyle son nefesini vermişken 'Ben oğlum elini kolunu sallayarak gezsin' diyemem, isteyemem. Bunu ne bir anne ne bir kadın ne de bir avukat olarak isteyemem"  ifadelerini kullandı.

"BEN YALNIZCA NEFES ALIYORUM, YAŞAMIYORUM"

Soruşturma dosyasına oğlunun cezai ehliyetinin sorgulanmasını için 17 Kasım tarihinde dilekçe sunduğunu belirten Yomralıoğlu, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: "Bu dilekçe benim bu dosyaya sunacağım son dilekçe olacaktır. Ayrıca savcılık tarafından verilen yayın yasağı kararında da herhangi bir müdahalemin olmadığını, mevcut dosyada bu yönde bir talebimin olmadığını da bildirmek zorunluluğu hissediyorum. Bahse konu yasak taraflardan bağımsız olarak re'sen alınmıştır. Vahim olayın yaşandığı gece bende o hayatının baharındaki yavrumuzla birlikte yaşamayı bıraktım yalnızca ve yalnızca nefes alıyorum. Her ne kadar sorumsuz olmakla itham edilsem de bugün sorumluluk bilinciyle hareket ediyorum ve sorumlu bir anne, sorumlu bir avukat, sorumlu bir kadın sorumlu bir vatandaş olarak yarın gün sonu itibariyle oğlum Can Göktuğ Boz'un müdafiliğinden istifa ediyorum. Yapılacak inceleme ve mahkeme tarafından verilecek kararın yalnızca gerçeği yansıtmasını ve adaletli olmasını temenni ediyorum. Yargı tarafından verilecek karar karşısında boynum kıldan incedir" 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...