Tgrt Haber
20 Haziran 2018 23:48

Bahçeli: Erdoğan seçildiği takdirde ondan bir beklentimiz olmayacaktır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Eğer Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, Allah nasip ederse, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bey seçildiği takdirde bizim ondan bir beklentimiz, bir talebimiz olmayacaktır." dedi.

Bahçeli: Erdoğan seçildiği takdirde ondan bir beklentimiz olmayacaktır
bahçeli,erdoğan

Bahçeli, katıldığı ATV, A Haber, A News ile A Haber Radyo ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Muhalefetin, Cumhur İttifakı'nın seçimden sonra dağılacağı yönündeki söyleminin hatırlatılması üzerine Bahçeli, muhalefetin bu tür değerlendirmelerinin çok kısır, siyasi amaçlı, yıpratıcı ve herhangi bir fikri hayata geçirmeye mezun olmayan bir yaklaşım olduğunu belirtti.

Anamuhalefet ve Türkiye'deki aydınların siyaset bilimcilerin bu olayı iyi kavraması gerektiğini ifade eden Bahçeli, "94. yılındayız cumhuriyetin. Birinci evre cumhuriyetin kurulması, ikinci evre çok partili hayata geçilmesi. Şimdi ise üçüncü bir evre var. Bu 94 yıllık cumhuriyet hayatımızda bir rejim değişikliği değil cumhuriyet rejimi içinde bir sistem değişikliği. Bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi." diye konuştu.

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "24 Haziran sonrası, ülkenin bekasıyla ilgili ihtiyaç olursa MHP'den katkı isteyeceğiz." sözleri hatırlatılarak, "Sorumluluk almanız istendiği takdirde tavrınız ne olur?" sorusunun yöneltilmesi üzerine, sorumluluğu üstlenmenin alanının çok önemli olduğunu söyledi.

"Ülkü anlayışımız ne alınır ne satılır"

Yeni sistemde yürütmenin cumhurbaşkanında olacağını anımsatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"MHP, bu sistemin oluşmasında, kararların alınmasında, düşüncesinin gelişiminde hiçbir beklentisi olmamıştır. Eğer Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, Allah nasip ederse, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bey seçildiği takdirde bizim ondan bir beklentimiz, bir talebimiz olmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Mecliste denetim ve denge görevini yaparken elden gelen her türlü gayreti, fedakarlığı ve uyarıları yaparız. İşte bizim katkımız orasıdır. Cumhurbaşkanı kiminle çalışacaksa onunla çalışsın. 81 milyon nüfus var. İçlerinde çok iyi yetişmiş şahsiyetler var. Ehliyet, liyakat ve gayret yönünde toplumda değerler var. O onun bileceği bir iş. Bizim talebimiz olmaz. Bizim davamız, ülkü anlayışımız ne alınır ne satılır. Üzerimizde düşen ne varsa yaparız. 5 yıllık süreç içinde bu müessesenin oturması lazım. Tamam, seçim bitti, hadi eyvallah; böyle bir şey olmaz. Seçimin oluşmasına, sonuç alınmasına katkı sağlayan, ondan sonraki kurumsal yapının oluşmasına da katkı sağlamak mecburiyetindedir."

7 Haziran seçimleri süreci

Bahçeli, 7 Haziran seçimlerinden sonra kurulan seçim hükümeti için MHP'den, genel başkanın bilgisi olmadan bazı kişilere bakanlık teklifi geldiğini anımsattı.

Bakanlık teklifi gelen isimlerden birinin bu teklifi kabul ettiğini, birinin kabul etmediğini anlatan Bahçeli, "Bu saygısızlığı MHP tekrar karşılayamaz. MHP'yi kimse makam uğruna satın alamaz ama memleket için elimizi değil gövdemizi taşın altına koymuşuz. Sayın Cumhurbaşkanı kiminle çalışıyorsa çalışsın ama Mecliste Cumhur İttifakı olarak önemli bir rakamla, yani 301'in üzerinde AK Parti ve MHP temsil edilirse, MHP sistemin oturması için üzerine ne düşerse yapar." ifadelerini kullandı.

FETÖ ile mücadele

FETÖ ile mücadeleye ilişkin soru üzerine Bahçeli, FETÖ'nün MHP'ye de sızma aşamasında bulunduğunu dile getirdi.

ABD'ye kaçan FETÖ üyesi Şerif Ali Tekalan'ın davetiye takdim etmek için 2009 yılında Prof. Dr. Şakir Akça ile kendisini ziyarete geldiğini anlatan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bunu milletimiz ve camiamızın insanları iyi bilsin. Orada konuşmalar devam ederken. 'Sayın Hocam, şimdi sizi tanıdım ve anladım. Bu davranışlarınız devam ederse ülkücü hareketle karşı karşıya gelmeniz mukadderdir.' dedim. Kendileri tabii beklenmedik tavrı görünce '1,5 aya yakın süreçte ABD seyahatim olacak. Bu görüşmeyi anlatabilir miyim?' dedi ve ayrıldılar. MHP olarak Fetullah Gülen ile yüz yüze gelmişliğimiz yoktur. Genel başkan olarak benim hiç yoktur. Türkçe Olimpiyatlarına katılmış değilim. Hiç alakamız yoktur ama 2009 yılın ekim sonu kasım başlarında 'Türkiye'de bir değişim, dönüşüm lazım. MHP'de genel başkanın değişmesi lazım. MHP'de bir ateist var, kimseyle görüşmez, hiçbir inanç sistemi ile alakası yoktur, namaz kılmaz, cumaya gitmez.' propagandalarıyla bir karşı hareket başlattılar. Ben her zaman söylüyorum. Bu hareket dualıdır. Bu hareketle kim uğraşırsa başına bir çorap örülür. O sebepten dolayı bu hareketi kabul etmemiz mümkün değildir."

Örgütün siyasi ayağı

15 Temmuz'da bazı şeyleri hissettikleri için kararlı bir duruş sergilediklerini, Cumhurbaşkanının ve hükümetin kararlı olduğunu, milletin de direncini gösterdiğini, Türkiye'nin büyük bir tehditten kendini kurtardığını dile getiren Bahçeli, "Bu FETÖ hareketinin kökü kazınmalıdır. Bunun 8 ayağı vardır, siyasi ayağı da gündeme gelmelidir. Bu siyasi ayağın üzerine gitmeleri lazım. Eğer gitmiyorlarsa birgün birileri gider." şeklinde konuştu.

 'TSK'nın ve hükümetin yapmış olduğu açıklamalar çevresinde Kandil yöresinde önemli hedefler darmadağın edilmiş, PKK'nın başına yıkılmıştır. Buna karşı PKK'nın dayanma gücü kalmayacaktır. Dolayısıyla ya kaçacaklar ya teslim olacaklar veyahut da gereği yapılarak, oraya bayrak dikilecektir'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kandil operasyonuna ilişkin, "TSK'nin ve hükümetin yapmış olduğu açıklamalar çevresinde Kandil yöresinde önemli hedefler darmadağın edilmiş, PKK'nın başına yıkılmıştır. Buna karşı PKK'nın dayanma gücü kalmayacaktır. Dolayısıyla ya kaçacaklar ya teslim olacaklar veyahut da gereği yapılarak, oraya bayrak dikilecektir." dedi.

Bahçeli, katıldığı ATV, A Haber, A News ile A Haber Radyo ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Kandil ve Münbiç'e operasyon yapıldığı belirtilerek, "Operasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bahçeli, Türkiye'nin yıllardan beri uğraştığı, önemli sosyal, ekonomik maliyetlere ve birçok vatan evladının şehit olmasına sebep olan olayların artık sonuna doğru gelindiğini vurgulayarak, bunu, ülke için çok hayırlı bir gelişme olarak niteledi.

Bahçeli, siyasi iktidarın Güneydoğu Anadolu'da bölücü terörle mücadelesini sürdürürken, Irak ve Suriye'de de Türkiye'nin güvenliğini tehdit edecek ve orada belli bir terör koridoru oluşturmak suretiyle gelecekte özerk yapılanma ve bağımsız devlet kurma için gösterilen çabaya çok kararlı ve keskin bir müdahale hakkını kullandığını bildirdi.

Bahçeli, "Bunlardan bir tanesi Fırat Kalkanı, ikinci de Zeytin Dalı Harekatı'dır. Şimdi Münbiç'tir. Ama esas işin beslenme ve kaynağı, organizasyonu Kandil'de olduğu için zannediyorum Kandil'de de çok kararlı bir müdahale yapılmaktadır. Bunlar bugünkü siyasi iktidarın başarılı ve kararlı tutumundan, TSK'nın fedakarca mücadelesinden dolayı sonuç alınacak bir konuma gelmiştir." dedi.

Bahçeli, bugün şehit olan askerlere de Allah'tan rahmet diledi.

ABD ile bir diplomasi çalışmasıyla Münbiç'in etrafından, Türkiye ve Amerikan güvenlik unsurlarının birlikte hareketliliğiyle bir müdahale yapılarak PYD ve YPG'nin oradan uzaklaştırılmasının sağlandığını belirten Bahçeli, bunun da Türkiye açısından hayırlı bir durum olduğunu söyledi.

"ABD'nin tavır değişikliğinde Türkiye'nin kararlılığı etkili oldu mu?" sorusuna Bahçeli, "Türkiye'nin çok yönlü dış politikası, birçok ülkeye sorunun bütün açıklığıyla anlatılması ve her olayın arkasında da dik duruşu özellikle Rusya, Suriye, İran ve ABD ile Avrupa ülkelerini de etkilemiştir." yanıtını verdi.

ABD'nin güven telkin eden bir siyaset takip etmediğine dikkati çeken Bahçeli, "Ama öyle günler olmaktadır ki Türkiye'nin bu dik duruşu karşısında geri adım atmayı düşünmekte veya birlikte hareket etmeyi tercih etmektedir. Bugün Münbiç'teki olay budur. Bu kararlı tutum devam ettiği takdirde zannediyorum Türkiye bir kez daha büyüklüğünü, haklılığını ortaya koyacaktır." dedi.

Bahçeli, "Kandil'e Türk bayrağının dikilmesi yakın mı?" sorusu üzerine, şunları ifade etti:

"Zannediyorum şu anki müdahaleleri basın yoluyla elde ettiğimiz bilgiler, TSK'nın ve hükümetin yapmış olduğu açıklamalar çevresinde Kandil yöresinde önemli hedefler darmadağın edilmiş, PKK'nın başına yıkılmıştır. Şimdi orada bu devam etmektedir. Buna karşı PKK'nın dayanma gücü kalmayacaktır. Dolayısıyla ya kaçacaklar ya teslim olacaklar veyahut da gereği yapılarak, oraya bayrak dikilecektir."

"Siyaseti yozlaştıran bir yaklaşım"

"Muhalefet partileri, Münbiç operasyonunun zamanlamasını manidar bularak, bunu bir seçim yatırımı olduğunu söylediler. Ne dersiniz?" sorusu üzerine Bahçeli, Afrin'e, Münbiç'e, Fırat Kalkanı'na karşı çıkmanın doğru olmadığını söyledi.

Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:

"PKK ve FETÖ terör mücadelesinde hiç isim kullanmamak, onlarla ilgili herhangi bir görüş belirtmemek çok yanlıştır. Buradan sonuç alırken acaba PKK'nın Kandil'de teslim olacağı veya teslim alınacağı bir süreçte, Kandil'de bir bayrağın dikilmesini 24 Haziran'da yapılacak olan seçimlerle ilişkilendirmek, bunu bir seçim yatırımı olarak nitelendirmek, siyaseti çok yozlaştıran bir yaklaşımdır. Peki bugün şehit edilen 3 Mehmetçiğimize ne diyecekler? Onlarda seçim yatırımı mı acaba başkaları tarafından. Bu sual sorulur. O sebepten dolayı dikkatli konuşmalarında yarar vardır."

Bahçeli, terörle mücadelenin muhalefeti ve iktidarı olamayacağını, milletçe yapılması gerektiğini ve bunda da başarılı olunacağını ifade etti.

"Onların morali bozulmaz"

"Mehmetçik bu mücadeleyi verirken bu tür açıklamalarla morali bozuluyor" ifadesine üzerine Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Onların morali bozulmaz. TSK hatta bu gibi yanlış tutumlardan kendi doğruluğunu ve kararlılığını çok daha iyi kavrar ve daha azimli davranır. Onlar TSK'nın mücadele azmini fark edemeyenler 3 tane lafla onları dağıtacaklarını zannediyorlar. Yıllardır dağlarda PKK terörüne karşı mücadele veren, binlerce şehit veren bir Mehmetçik ve emniyet teşkilatı mensuplarının 3 tane siyasi cümleyle yıkılacağını kabul etmek çok yanlıştır. Böyle bir şeye de inanmak mümkün değildir. Bari şu 4 günde hiçbir şey yapamıyorlarsa susmalarını tavsiye ederim."

"Türkiye'yi akıllarınca tehdit etmeye çalışıyorlar"

Bahçeli, "Amerika senatosunda Türkiye'ye F35 satışıyla ilgili karara şerh konulmasının gündeme gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Önce bu uçakları vereceğinizi söylüyorsunuz. Sonra bu uçakların teslimi sırasında veya eğitim amaçlı faaliyetlerin oluştuğu bir ortamda bir farklı davranış içerisinde Amerika'nın bazı kurumlarını ve senatosunu kullanmak suretiyle Türkiye'yi akıllarınca tehdit etmeye ve bu teşebbüsten vazgeçmeye çalışıyorlar. Bir açık kapı da bırakıyorlar. Efendim Trump buna ileri de ne der? Ne derse desin. Orada olmazsa, başka yerde olur. İşte S400'ler var. Dünyada silah mı yok?"

Bu noktada Türkiye'nin milli silahını yapmasının da hayırlı bir teşebbüs olduğunu belirten Bahçeli, bu konuda da başarılı adımlar atıldığını söyledi.

Devlet Bahçeli, bu birikimin Türkiye'yi daha güçlü hale getireceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Kendi silahını kendisi üreten, dünyaya muhtaç olmayan ama dünyayla yüzleşmesi gerektiği günde de en güçlü konumda olan bir ülke haline gelecek. Bu çok önemli bir gelişme."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...