Tgrt Haber
17 Nisan 2021 14:13

Pandemide E-ticaretin yükselişi ‘Ambalaj kağıda’ olan talebi artırdı…

E-ticaretin pandemiyle canlanması ambalaj kağıdına olan talebi tetikledi. Kağıt sanayiinin yeni yatırımlara devam edebilmesi yeterince ham madde ithal edebilmesine bağlı.

Pandemide E-ticaretin yükselişi ‘Ambalaj kağıda’ olan talebi artırdı…
ambalaj,

Pandemi döneminde ambalajın ne kadar önemli olduğu anlaşıldığını belirten Atık Kağıt Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED) Genel Müdürü Osman Kaytan, “Pandemide e-ticaret trafiğinde yaşanan canlanma ambalaja olan talebi adeta patlatarak, sektörün yeni yatırımlar yapabileceği bir ortam oluşmasını sağladı” dedi. Genel Müdür Kaytan yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanımızın kıymetli eşi Sayın Emine Erdoğan’ın başlatmış olduğu Sıfır Atık projesinin en büyük destekçisi olduklarının altını çizerken, “Bir yılını geride bıraktığımız pandemi sürecinde e-ticaret ile yaşanan hareketlilik ambalaj kağıdı üreten sektörümüze pozitif anlamda değer kattı. Birçok sektör pandemi sürecinde duraksama yaşarken kağıt sektörü, yeni yatırımlar yapıp hem istihdam yaşattı hem de büyüme sürecine devam etti” diye konuştu.
Kağıt geri dönüşüm sanayii olarak yeni yatırımlarla büyümelerini sürdürdüklerini kaydeden Kaytan, “Özellikle pandemi döneminde hem gıda maddelerinin hem ilaçların tüketicilere ulaştırılmasında ambalajın ne kadar önemli olduğu net bir şekilde anlaşıldı” dedi.

HAM MADDE İTHAL ETMEDEN BÜYÜMEK ÇOK ZOR…

Türkiye’de toplanan atık kağıt miktarının 3 milyon ton seviyesinde olduğunu ve 5 milyon ton üretim kapasitesi olan kağıt sektörüne yetmediğini bildiren Kaytan, kağıt sanayii ihracat odaklı büyümesini ancak ham maddesi olan atık kağıdı ithal ederek gerçekleştirebileceğini söyledi.

İthalatın kısıtlanmış olması şu an sektörün gelişmesi önündeki en büyük engel olduğuna dikkat çeken Kaytan, “İhracatı serbest olan atık kağıdın ithalatının sınırlı olması, mevcut yatırımların randımanlı çalışmamasına neden oluyor. Hatta söz konusu kısıtlama, yeni yatırımların yapılmamasına ve sektörün büyümemesine neden olabilir. Demir/çelik sektöründe Türkiye, bugün dünyanın en büyük üretim üslerinden biri haline gelmiştir. Kağıt sektörünün demir/çelik sektörünün ayak izlerini takip ettiği çok açık. Ham maddemiz olan atık kâğıdın ithal edilmesi en çok ülkemize bitmiş ürün satmak isteyen yabancı şirketlere yarayacak ve yerli şirketlerin rekabet gücünü kıracak. İthalattaki kısıtlamadan dolayı, sıfır atığın en büyük paydaşı olan kağıt sanayii maalesef Avrupa’daki en pahalı atık kağıdı kullanarak dünya ile rekabet etmeye çalışıyor” diye konuştu

“Yüz binlerce insanın istihdam kapısı olan kağıt sektörünün, önümüzdeki 5 yılda dünyadaki önemli üretim üslerinden biri haline gelmesi için geri dönüşümde teşvik mekanizmasının sağlıklı bir şekilde çalışması gerekiyor” diyen Kaytan, “Türkiye’de bugün, evlerden yeterince toplama yapılmayan, ağırlıklı olarak AVM’ler, marketler ve sokak toplayıcıları üzerinden geri kazanım faaliyetleri yapılan bir sistem bulunuyor” ifadesini kullandı.
 
AJANS ÜYELERİ ÇEVRE KONULARINA HAKİM KİŞİLERDEN OLUŞMALI
   
Mevcut sistemin Sıfır Atık Projesi ile ve bu projeye bağlı olarak daha sonra yayımlanan çeşitli yönetmeliklerle köklü bir değişim geçirdiğini aktaran Kaytan, şöyle devam etti: “Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) ile Kirleten Öder Prensibi esas alınarak, toplama sistemine aktarılmak üzere çok ciddi bir finansman gücü kazanıldı. Şimdi asıl mesele, bu finansmanın resmi olarak kurulmuş olan Çevre Ajansı üzerinden sisteme ne şekilde aktarılacağıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı olarak çalışacak ajans, atık yönetimi ve çeşitli çevre konularında sistemi yönetecek ana merkez olarak kurgulanmış görünüyor. 7 üyeden oluşan yönetim kurulu ve 11 üyeden oluşan danışma kurulu ile ajansın bütçesi temelde GEKAP gelirlerinin yüzde 25’inden oluşacak. Çevre Ajansı’nın belirlenen Sıfır Atık hedefine ulaşması isteniyorsa yönetim kurulunda ve danışma kurulunda yer alacak üyeler çevre konularına hakim kişilerden oluşmalı.”
 
YENİ YÖNETMELİK YENİ SİSTEM ŞART

Mevcut sistemde belediyelerin toplama yapan şirketlerden toplama faaliyetlerine mukabil ihale bedellerini talep ettiğine vurgu yapan Kaytan, yeni yönetmeliklerde Toplama Ayırma Tesisleri (TAT) tanımlanmamış olsa da bu onlara ihtiyaç olmadığını göstermediğini aktardı. Verimli bir sistem ancak belediye ve TAT iş birliği ile gerçekleşebileceğini dile getiren Kaytan, “Bundan sonra belediyelerin GEKAP üzerinden bir hakkedişle fon alacağı, dönüşebilen atık toplama faaliyetlerini kendilerinin yapacağı ya da yaptıracağı bir sisteme geçiyoruz. Bu arada marketler ya da sıfır atık sistemi kurmuş kuruluşlar, atıklarını belediye sistemine bedelsiz vermek yerine bu ham maddeleri satabilecekler” dedi.
 
KAĞIT SEKTÖRÜ BÜYÜMEYİ SÜRDÜRECEK

Sıfır Atık projesini hayata geçirmek istiyorsak ilgili bakanlıkları, toplama tesisleri, belediyeleri ve geri dönüşüm tesisleri ile bir bütünlük içinde işleyen bir sistem ihtiyacının bulunduğuna dikkat çeken Osman Kaytan, “Biz kağıt sektörü olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeyi sürdüreceğiz. Son on yılda yüzde 100 büyüyen bir sektör olarak yeni yatırımlar yapmaya devam ederek, hem katma değer hem istihdam yaşatmayı sürdüreceğiz” dedi.
 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...