Bilim adamları uyarıyor: Dünya yakında tanınmaz bir hale gelecek!

İngiltere'nin önde gelen iklim bilimcisi ve yer bilimleri profesörü Dr. McGuire, son günlerde insanları endişelendiren bir açıklamaya imza attı. Hali hazırda zaten bildiğimiz bir konu olan iklim değişikliğinin, bize gösterilenden çok daha farklı bir boyutta olduğunu, pek çok iklim bilimcinin ise otoritelerle anlaşmalı şekilde kamuoyunda panik ortamı oluşturmamak için gelecek hakkında konuşmak istemediğini belirtti. Ünlü iklim bilimci, ölümcül ısı dalgalarının ve aşırıya kaçan hava olaylarının sadece başlangıç olduğunu söylüyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN YIKICI ETKİLERİ OLACAK

Bill McGuire, geçtiğimiz ay yayınlanan "Hothouse Earth: An Inhabitant's Guide" adlı yeni kitabında, bilim adamlarının uyarılarını yıllarca görmezden geldikten sonra, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden kaçınmak için artık çok geç olduğunu savunuyor. Yer bilimleri profesörü, ağustos ayında dünya genelinde rekor kıran bir sıcak hava dalgasına ve hızla değişen iklimin kanıtı olarak Londra'nın doğusunda 16 evi yok eden tehlikeli orman yangınlarına işaret ediyor. McGuire’ye göre, hükümetlerin karbon emisyonlarını düşürme hedeflerine rağmen olağanüstü hava olaylarının yaşanmaya devam etmesi, iklim değişikliğinin hız kesmediğini gösteriyor.

ABD tarafından iklim değişikliğini ele almak için şimdiye kadar gerçekleştirilen en önemli eylem olacak potansiyel bir yasa tasarısı üzerinde anlaşılıyor. Tasarı, enerji ve iklim programlarına harcanacak 369 milyar dolar ile 2030 yılına kadar karbon emisyonlarının %40 oranında azaltılmasını içeriyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ NEDİR?

Yeryüzüne inen güneş ışınlarının neredeyse yarısı yeryüzünden yansıyor. Atmosfer çoğunlukla insanların oluşturduğu sera gazları denilen karbondioksit, metan, su buharı, ozon, azot oksit gibi gazlar nedeniyle yeryüzünden yansıyan güneş ışınlarının bir kısmını tekrar yeryüzüne gönderiyor. Sera gazları sebebiyle yeryüzündeki ortalama sıcaklık canlıların hayatını devam ettirmesine olanak sağlayan 15°C’dir. Sera gazları olmasaydı, yeryüzünün ortalama sıcaklığı -18°C civarında olurdu. Sera gazlarının bu doğal etkisi “sera gazı etkisi” olarak adlandırılıyor. Atmosferdeki sera gazlarının oranı, 1750’li yıllarda başlayan sanayi devrimi sonrasında artmaya başladı ve karbondioksit oranı %40’lık bir artış gösterdi. Hükümetler arasında yapılan İklim Değişikliği Paneli, insan faaliyetlerinin atmosferde yarattığı etkinin sonucunda küresel ortalama sıcaklıklarda artış yaşandığını ortaya koyuyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİLERİ

İklim değişikliğinin etkisi maalesef sıcaklıklardaki artıştan ibaret değil. Kuraklık, seller, şiddetli kasırgalar gibi aşırıya kaçan hava olaylarının artışı, okyanus ve deniz suyu seviyelerinde yükselme, okyanusların asit oranlarındaki artış ve buzulların erimesi gibi etkilerin sonucu olarak bitkiler, hayvanlar ve insanlar ciddi risk altında. Bilim dünyası, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini en aza indirmek için ortalama sıcaklıklardaki artışın azami 2°C ile sınırlanması gerektiğini belirtiyor. Bu hedefin tutturulması için atmosferdeki karbondioksit oranının 450 ppm seviyesini aşmaması gerekiyor. Ancak mevcut uygulamalarla bu orandaki artışın devam edeceği öngörülüyor. İklimbilimciler 2060 yılında sıcaklıklardaki ortalama artışın 4 dereceyi bulacağı uyarısını yaparken, bu artıştan etkilenenlerin özellikle yoksul kesimler olduğunu belirtiyor.