Tgrt Haber
17 Haziran 2015 13:50 - Güncelleme : 16 Şubat 2022 12:10

Bahçeli'den erken seçim açıklaması! 'Bugün seçim olsa alacağımız oy...'

Bahçeli, erken seçimle ilgili bir soruyu da 'Bugün seçim olsa alacağımız oy daha fazladır' şeklinde cevapladı.

Bahçeli'den erken seçim açıklaması! 'Bugün seçim olsa alacağımız oy...'
devlet bahçeli, mhp, koalisyon, erken seçim,

Bahçeli, Etikhaber internet sitesine yaptığı açıklamada, koalisyon tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Siyaset sancılı bir süreçten geçiyor. 7 Haziran'da Milletvekilliği Genel Seçimi yapıldı. Acaba Türkiye'de neler oluyor, nereye gidiyoruz" şeklindeki soruya Bahçeli, "7 Haziran sonrasını masaya yatırmadan evvel, öncesine bakmak isabetli olur. Nereden geldiğimizi tartışmadan, hangi gelişmeleri yaşadığımızı anlamlandırmadan karşımıza çıkan meseleleri kavrayamayız" yanıtını verdi.
"7 Haziran'da sandıktan çıkan mesajı nasıl yorumluyorsunuz? Millet iradesini nasıl okuyorsunuz" sorusu üzerine de Bahçeli, şunları söyledi: "Her şeyin düğümlendiği nokta bu sorunuzda gizlidir. Evvela şunu söylemeliyim ki, Türkiye 7 Haziran'da rahat bir nefes aldı. siyasetin seçeneksiz olmadığı gerçeği billurlaştı. Demokrasinin çaresiz olmadığı belgelendi ve ülkemizin AK Parti'ye mahkum olmadığı gerçeği somutlaştı. 7 Haziran akşamından itibaren Türkiye farklı, umut verici, düne nazaran daha müspet bir kulvara girdi."
"Peki bugün seçim olsa değişen bir şey olur mu' sorusunu yanıtlayan Bahçeli, "Şundan emin olunuz, bugün seçim olsa alacağımız oy daha fazladır. Zira AK Parti'nin tek başına iktidar olmayacağını milletimiz görmüş, alternatif olarak MHP'yi tescil etmiştir" dedi.
Bahçeli, 7 Haziran milletvekili seçim sonuçlarının, TBMM'de temsil imkanı bulan partilere de sorumluluk yüklediğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sorumluluk iki farklı şekilde anlaşılabilir; Birincisi, çoğunlukla başka türlü davranma baskısı karşısında bile, hassas, makul ve ahlaken doğru hareket etmektir. Milliyetçi Hareket Partisi bu sorumluluğun 46 yıldır idrakindedir. Buna göre, partimiz, farklı telkin ve yönlendirmelere direnerek, ülke ve milletin uzun vadeli çıkarlarını sağlamak için ilke ve ülküleri kapsamında fedakarlıktan kaçınmayacaktır. İkinci olarak, sorumluluk hesap verebilirlik yani cevap verebilirlik anlamına gelir. Bizim hesap vereceğimiz yegane merci Türk milletidir. Bunun dışında hiç kimseye göbekten bağlı değiliz ve hiç kimseye ödenecek Diyet borcumuz yoktur. Atacağımız her adım siyasi çizgimizle, felsefi ve dünya görüşümüzle çelişmeyecektir. Milletimizin beklentisine aykırı hareket etmemiz, bize bağlanan umutların hilafına davranmamız eşyanın tabiatına aykırıdır."
"Dün ne söylüyorsak bugün aynı noktadayız"
"Dün ne söylüyorsak bugün aynı noktadayız, dün nerede duruyorsak bugün aynı yerdeyiz. Alayına karşı olduğumuz hezeyanını seslendirip bizi varlığımızla çelişecek ittifaklara davet edenler önce bizi tanımayı denemelidir" ifadesini kullanan Bahçeli, şöyle dedi: "Siyasal bölünmelerin toplumsal bölünmelere yol açtığını bilmeyen yoktur. Uzlaşmadan köşe bucak kaçanların siyasette söyleyecek sözlerinin olmayacağı da bir hakikattir. Bunu inkar etmiyor, yabana atmıyorum. Şunu gözden uzak tutmayalım; Türkiye 13 yıldır karanlık bir labirentte, çıkmaz sokaktadır. Fakat bu 13 yılın hesabı görülmeden, 13 yıllık zulmün ibrası yapılmadan geleceğe odaklanmak buzun üzerinde yürümeye benzer ki, bu da akıl karı değildir. Kabul ediyorum, siyaset çözümsüzlüğü derinleştirirse anlam ve ruhunu tüketecektir. Demokrasinin fazilet ve mehabeti her meseleye bir çare üretmekte saklıdır. Ancak çare diye diye çürümek de ihtimaldir."
"Koalisyondan korkulması saçmadır"
"Şu an gündemin yegane konusu koalisyondur. Herkes fikir yürütüyor, herkes bir şey söylüyor. Diğer taraftan da tüm Türkiye size dikkat kesilmiş vaziyette. MHP anahtar parti olarak görülüyor. Düşünceleriniz alabilir miyim" şeklindeki soruyu da Bahçeli, şöyle yanıtladı: "Sandıktan tek başına iktidar çıkmadı. Türkiye'nin hükümetsiz kalmaması için bir koalisyon hükümeti kurulması gerekiyor. Bu açık. Koalisyonların mahzurlu yönleri olduğu kadar makul ve mantıklı yanları da olduğunu ifade etmeliyim. Şu an ki şartlarda 27 AB ülkesinin 24'ü koalisyonlarla yönetiliyor. Ama her hangi bir sorun yaşanmıyor. Düşünebiliyor musunuz, İtalya'da 6 partiden oluşan bir koalisyon işbaşında. Lüksemburg'da, Letonya'da, Fransa'da 4 partiden müteşekkil koalisyonlar görev yapıyor. Finlandiya ve Portekiz'de 3 partiden oluşan koalisyonlar ülke yönetiminde bulunuyor. Gelişmiş ve medeni ülkelerde siyasi istikrarsızlıklar uzlaşma kanalları aktif hale getirilerek gideriliyor. Siyasal çatışmalar fedakarlık ve sorumlu siyaset anlayışıyla törpüleniyor. Türkiye'nin kimin yönettiğinden ziyade, nasıl yönetildiğini veya yönetilmesi gerektiğini konuşmadıkça, önceliğimize bunu almadıkça bir arpa boyu yol almamamız kolay değildir. Sorun çözme kültürünün yaygınlaştığı ülke ve toplumlar uzlaşmaya daha yakın ve daha yatkındır. Ne var ki, sorun çözme konusundaki ilkellikler, ikircikli tutumlar ne kadar yaygınsa uzlaşma o denli zor olmaktadır. Bir defa koalisyondan korkulması saçmadır."
"Türkiye hükümetsiz kalmaz"
"Önemli olan değişik siyasi yelpazedeki partilerin hangi niyet, ilke ve perspektifle bir araya geldikleridir. Tartışarak, konuşarak, arayarak ve samimiyetle isteyerek doğruyu bulacağımızdan eminim" görüşünü savunan Bahçeli, şöyle dedi:
"Türkiye hükümetsiz kalmaz, aksine sebep olanlar ise mahşeri vicdanda hesap vermekten kaçamaz. Koalisyon zıt fikirlerin rekabet ve kavgasına sahne olduğu sürece ülkeye zarar verir. Siyaset tıkanır, demokrasi patinaja yol açar. Mesele milli çıkar ve hedeflerde buluşmayı başarabilmektir. Koalisyona talip her parti bulunduğu pozisyondan, vazgeçilmez ilkelerine leke düşürmeden uzlaşmaya doğru adım atabilmelidir. Türkiye koalisyon hükümetleri hususunda tecrübelidir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...