Merkez Bankası neden faiz artırdı? Uzman isim kararın perde arkasını anlattı
Merkez Bankası piyasalarda beklenen sabit faizin aksine 500 baz puanlık artış yaptı. Ekonomist Sefer Şener, Merkez Bankası'nın agresif faiz artışının altında yatan nedenleri anlattı.
Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 45’ten yüzde 50 düzeyine yükseltilmesine karar verdi. Beklentilerin üzerinde gelen faiz artışlarının ardından döviz kurlarında sert düşüşler yaşandı. Ekonomist Sefer Şener, TCMB'nın faiz kararını TGRT Haber ekranlarında değerlendirdi.
Prof. Dr. Sefer Şener Merkez Bankası'nın kararını tek tek yorumlayarak şunları kaydetti:
MARJI 300 BAZ PUAN ARTIRDI
Burada özellikle Merkez Bankası’nın verdiği mesajlara bakmak lazım. İlk defa da farklı bir opsiyona da gitti. Aslında biliyorsunuz operasyonel çerçevede işte değişikliğe gidildiğini görüyoruz.
Yani o gecelik likiditeyi para giriş çıkışını vesaire sağlamak için 150 baz puanlık bir marj vardı. Merkez Bankası bunu 300 baz 300 baz puana yükseltti. Merkez Bankası bu faiz artışı ile yetinmedi. Bunun 300 baz puan üzerine aşağısına vesaire de likidite durumuna göre müdahale edilebilecek. Gördüğümüz kadarıyla yani bu aslında beklenen etkinin çok çok üzerinde bir faiz artışı demektir.
MERKEZ KARARLI OLDUĞUNU GÖSTERDİ
Merkez Bankası kararlı olduğunu gösterdi. Hep kamuoyunda dedikodu vardı: İşte seçim oluyor. Merkez bankası seçimden dolayı müdahale edemez. Acaba seçim sonrasına mı bu faiz artışı bırakılır vesaire deniliyordu. Halbuki enflasyon patikasında bozulma olursa merkez bankası kararlı olduğunu söylüyor. Tekrardan faiz artıracağını beyan ediyor dolayısıyla.
Piyasalar böyle bir müdahalenin gelmesi gerekiyordu. Ama dediğim gibi piyasa bunu biraz daha seçimden sonra mı olur acaba şeklinde algılıyordu. Ama dikkat ederseniz yabancı yatırım kuruluşları yabancı bankaların tamamı 250 ile 500 baz puan arasında bir artışın olması gerektiğini de beklediklerini söylemişti zaten şimdi bir taraftan dövizdeki hareketlilik buna yol açıyor.
DÖVİZ KURLARINDA ÇÖZÜLME BAŞLADI
Altın ve dövizde hareketliliğin olması buraya bir müdahale gerekliliğini ortaya koyuyor. Dikkat ederseniz döviz kurlarında şu anda bir gevşeme başladı. Doğal olarak döviz kurlarının bu kadar hareketli olması bir taraftan da enflasyonun o izlenen patikadan sapmış olması. Yani hatırlarsanız işte ocak ayı için de bu patikanın üzerine çıkılmış oldu.
Döviz piyasasındaki hareketlilik son dönemdeki dikkat ederseniz hem kur korumalı mevduattan çıkışlar bir taraftan devam ediyor ama hala orada 2 trilyon TL’yi aşan 2,2 trilyon TL’lik bir kuru korumalı mevduat var. Bunların da önümüzdeki aylarda yıl sonuna kadar yavaş yavaş çıkmasını bekleyeceğiz.
Dolayısıyla bunlar çıktıkça bir kısmı doğal olarak dövize gidiyor ve bir kısmı altına gidiyor. Bir kısmı mevduata gidiyor. Onun için bu çıkışlar doğal olarak Merkez Bankası’nın elinin biraz güçlenmesi gerekiyor. Burada evet onu da nasıl yapacak? Doğal olarak faiz artışı ile yapacak.
