Tgrt Haber
07 Mart 2018 16:37

Cumhurbaşkanı Erdoğan sert çıktı: Bunlar sadece şovmen

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen HAK-İŞ Dünya Kadın Günü Programı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sert çıktı: Bunlar sadece şovmen
erdoğan,

Erdoğan, "Eğer kadın meselesini tüm boyutlarıyla konuşacaksak önce samimi olmamız gerekir. Kadın ve erkek arasındaki ayrımcılıktan daha tehlikelisi kadınlar arasında ayrımcılık yapmaktır." dedi. Öte yandan Erdoğan, "Akdeniz'in karanlık sularında kaybolup giden on binlerce kadın ve çocuğun arkasından timsah gözyaşlarının döküldüğünü gördük. Samimi ortamda gözyaşı dökmeyenlerin, gerçek birer kadın hakları savunucusu olduğuna nasıl inanabiliriz? Onlardan kadın hakları savunucusu olur mu? Bunlar sadece şovmen, şovmen. Asla kadın hakları savunucusu değil." ifadelerine yer verdi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının ayrıntıları...

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;

"KENDİ EŞİM BAŞTA OLMAK ÜZERE EŞLERİMİZE SAYGILARIMIZI SUNUYORUM"

8 Mart sizin gününüz olduğu gibi, yılın geriye kalan 364 günü de sizindir. Bizim kadınlarımızın hikayeleri sadece bir tek güne sığdırılamayacak kadar zengindir. Cennetin ayakları altına serildiği tüm annelerimizin ellerinden öpüyorum. Kendi eşim başta olmak üzere eşlerimize saygılarımızı sunuyorum. Tüm kız kardeşleri, ablaları hürmetle selamlıyorum. Şehitlerimizin anneleri var. Canlarından bir parçayı toprağa veren şehit annelerine özellikle şükranlarımı sunuyorum.

"YERİ GELİR ŞERİFE BACI OLUR. BU YOLDA KENDİSİ DE ŞEHADETE YÜRÜR"

Bizim annelerimiz dünyanın en fedakar anneleridir. Yeri gelir, Erzurum'da Kara Fatma olur. Balkanlardan, Kafkaslara kadar cephe cephe dolaşır. Yeri gelir Hafız Selman olur. Tüm şehri organize eder cepheye lojistik destek sağlar. Yeri gelir Şerife bacı olur. Bu yolda kendisi de şehadete yürür. Yeri gelir Nene Hatun olur. Yıldız Gürsoy olur, 15 Temmuz'da hain darbecilerin karşısına yiğitçe dikilerek şehadete ulaşır.

Yeri gelir Şenay Aybüke Yalçın öğretmen olur. Teröristlerin kurşunları ile son nefesini verir. Bizim kadınlarımızın, annelerimizin, kız evlatlarımızın, kız kardeşlerimizin böylesine tarihe altın harflerle kazınacak hikayeleri var. Tarihimizin ve bugünümüzün tüm fedakar kadınlarını tazimle yadediyorum.

"KADIN VE ERKEK ARASINDAKİ AYRIMCILIKTAN DAHA TEHLİKELİSİ..."

Bugünlerde kadına şiddeti konuşuyoruz. Peki, okulunun kapısı önünde, sınıfında meydanlarda şiddete maruz kalan kadınları hatırlıyor muyuz? Eğer kadın meselesini tüm boyutlarıyla konuşacaksak önce samimi olmamız gerekir. Kadın ve erkek arasındaki ayrımcılıktan daha tehlikelisi kadınlar arasında ayrımcılık yapmaktır.Türkiye, bu sıkıntıları yaşamıştır. Dünyanın başka yerlerinde de son yıllarda benzer utanç manzaralarına rastlıyoruz. Biz önce kadınlar arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırdık. Bunun için bize çok saldırdılar. Akla hayale gelmeyecek ithamlarla uğraşmak zorunda kaldık. Hatta bu sebepten partimizi kapatmaya dahi kalktılar. Tüm bu zorlukların üstesinden gelmeyi başardık.

"21. YÜZYILDA DAHİ KADINLARA YÜZ KIZARTICI ADALETSİZLİKLERE ŞAHİT OLUYORUZ"

Erkek Hz. Adem ise kadınsa Hz. Havva'dır. Kadının sıfatı ne olursa olsun erkeği, erkeğin de sıfatı ne olursa olsun yanı başında kadını vardır. Kadınlara yönelik ayrımcı davranışlar hiç eksik olmamıştır. 21. yüzyılda dahi kadınlara yönelik yüz kızartıcı adaletsizliklere şahit oluyoruz. Düne kadar ülkemizde eğitim kurumlarından dahi zorla uzaklaştırılan kızlarımız vardı. Annelerin gözyaşlarını unutmadık, unutmayacağız. Onlar bizim azmimi artırmıştır ve artıracaktır. Okulunda olduğu gibi işyerinde ve hatta sokakta taciz edilen kadınımızın yürek acısını unutmadık. Yurt dışına gitmek zorunda olan kadınlarımızın hikayelerini unutmadık.

"DOĞU GUTA'DA KATLEDİLEN BİNLERCE KADIN İÇİN TEK BİR SÖZ ETTİKLERİNİ DUYDUNUZ MU?"

Bugün dünyada, kadın hakları diye ortalığı inletenlerin siz hiç Doğu Guta'da son birkaç ayda katledilen binlerce kadın için tek bir söz ettiklerini duydunuz mu? Suriye'de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 1 milyon insanın alçakça katledilmesi karşısında kıllarını kıpırdatmayanların kadın hakları konusunda söyledikleri sözlerin ne anlamı olabilir? Ben bunların hepsiyle konuşuyorum, hepsine bu soruyu soruyorum. Hadi buyurun, bu konuda da konuşun.

Erkek ve kadın arasındaki üstünlük tartışması beyhude bir tartışmadır. Daha da ötesi, insanları bölmeye yönelik her tartışma yeni bir zulüm kapısının aralanması anlamına gelir.

"BUNLAR SADECE ŞOVMEN, ŞOVMEN"

Akdeniz'in karanlık sularında kaybolup giden on binlerce kadın ve çocuğun arkasından timsah gözyaşlarının döküldüğünü gördük. Samimi ortamda gözyaşı dökmeyenlerin, gerçek birer kadın hakları savunucusu olduğuna nasıl inanabiliriz? Onlardan kadın hakları savunucusu olur mu? Bunlar sadece şovmen, şovmen. Asla kadın hakları savunucusu değil.

Suriye'de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan bir milyon insanın alçakça katledilmesi karşısında kıllarını kıpırdatmayanların, kadın hakları konusunda söyledikleri sözlerin ne anlamı olabilir? Ben bunların hepsiyle konuşuyorum, hepsine bu soruyu soruyorum. Hadi buyrun bu konuda da konuşun. Siz, Afrin'e Türk ordusunun girmesini konuşamazsınız. Biz, Afrin'e işgal gücü olarak girmedik, Afrin'deki teröristleri temizlemek için girdik. Bizim durumumuz budur. Afrin'i o teröristlerden temizleyip ardından sahiplerine teslim etmek için biz ordayız.

Hem kadınlara hem de çocuklara yönelik saldırıların izini inancımızda ve kültürümüzde arayanlar kesinlikle art niyetlidir. Eskiden adeta yapanın yanına kar kalan şiddet ve istismar eylemleri artık ne milletimiz ne de devletimiz tarafından görmezden geliniyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...